Saturday 7 March 2015

İkinci salyangoz günü

Salyangoz bahçemizin ikinci çalışma gününde, kompostumuzu tamamlamanın mutluluğunu içimizde hissettik. İki bölmeden oluşan kompostun sol tarafına yazın çardak yapmak için topladığımız ama çürüyen palmiye yapraklarını koyduk. Sağ tarafa ise evsel atıkları atmaya başladık. Yeni kompostumuz şimdiden hayırlı olsun. Vaktimiz olduğunda çürümeyi hızlandırmak amacıyla palmiye yapraklarını keserek ufak parçalara ayırmayı planlıyoruz.



Eski kompostu boşalttıktan sonra ortaya çıkan toprağı görünce, bu alanı sebze bahçesine dönüştürmeye karar verdik. Daha önce atmış olduğumuz kırmızı lahanaların filizlendiğini görünce ilk işimiz bunlara yer hazırlamak oldu. Kompostun çevresinde dağınık duran tahtaları topladık. Kırmızı lahanaları ektik ve yerlerini işaretledik. Daha sonra buzdolabında küflenmeye başlayan turpları ve kerevizi daha sonradanda kök vermiş sarımsağı ektik. UTTM'den gelen tohumlar olan hıyar, siyah turp, yumurta patlıcanını da yine kompost alanına ektik. Geçen seneden ayırdığımız tohumlardan da kırmızı biberi ektik. Aslında hepsi birbirine çok yakın gelişimlerini daha rahat gözlemlemek ve birlikte iyi büyüyüp büyüyemeyeceklerini görebilmek için isimlerini kazıklara yazdık. 



Bu arada eski kompostun yerinde oluşan canlıların arasında larvadan yeni çıkmış karınca adaylarını gördük. Hava hala soğukken karınca görümek bizi biraz şaşırttı. Salyangoz bahçesiyle uğraşırken yaptığımız en önemli şeylerden biriside burada yaşayan canlı topluluğunu gözlemlemek. Her zaman en az hasarı vererek adım atmaya çalışsak da bu sefer tüm kompostu taşıyarak tüm kompost sakinlerini fazlasıyla rahatsız ettik.

Komposta oluşan toprak tabakası, 
Dünden beri kazdığımız yerlere dadanan kızılgerdan kuşu, 
biz bunları yazarken bile hala bahçede kendisi. 

Tüm bunların yanında duvar diplerine de sarmaşık tohumları ektik. Mutfaktan çıkan ve tekrar yetişebilen şeyleri yan bahçeye ve arka bahçeye ekmeye devam edeceğiz. Bu şekilde yaz gelmeden hasat etmeye başlayabileceğimizi düşünüyoruz. Mantar konusunda ise araştırma yapmaya devam ediyoruz. Rokaların yanında kendiliğinden çıkan yapışkan otlarını ve ballıbabaları öncü tür olarak kabul edip onların familyasından bitkiler ekmenin sorunu çözebileceğini düşünüyoruz.

Bir elimiz toprakta, bir elimiz havada
Eren ve Gökşen.





No comments:

Post a Comment